Kültür Başkentimiz İSTANBUL

Konu: Kültür Başkentimiz İSTANBUL C.tesi Ağus. 23, 2008 6:10 pm

İstanbul, 2010 yılı Avrupa Kültür Başkenti seçildi. Bu konuyla ilgili çok konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor ama acaba kültür başkentliği hakkında yeteri kadar bilgili miyiz? Pek bir fikri olmayıp merak edenler ya da çok şey duyup toparlayamayanlar için konuyu güzelce derledik, buyurun…

“Avrupa Kültür Başkenti” projesi, 1985 senesinde Yunanistan’da, dönemin Kültür Bakanı Melina Mercouri tarafından ortaya atılmış ve aynı sene içerisinde Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi tarafından uygulamaya konmuş bir proje. 1985’ten 2000 senesine kadar sadece Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin kentlerine AKB unvanı verilirken, yeni binyıl itibariyle bu unvan hem birden fazla kente, hem de AB adayı olan ülkelerin kentlerine de verilmeye başlandı. 2010 yılı için seçilen kentlerden biriyse yüzyıllar boyunca Bizans ve Osmanlı gibi iki uzun ömürlü imparatorluğun topraklarında varlığını sürdürdüğü İstanbul.

AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerini kapsayacak şekilde projenin genişletilmesiyle birlikte, İstanbul da AKB adayı olmak için başvuruda bulundu. Fakat diğer kentlerden farklı olarak, projeye sivil inisiyatifle, yani sivil toplum kuruluşlarından oluşan ve içerisinde kentin kültür ve sanat insanları, akademisyenler, yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu Girişim Grubu aracılığıyla başvurdu. Girişim Grubu, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın da desteklerini alarak İstanbul'un AKB seçilmesi adına “İstanbul: 4 Elementin Kenti” adlı ortak bir dosya hazırladı.

Projeyle amaçlanan, seçilen şehrin kentsel dönüşümünü sağlamak, yani tarihi semtlerin fiziksel ve sosyal rehabilitasyonunu gerçekleştirmek, kenti uzun vadede kalkındırabilecek yatırımlar yapmak; sosyal tesisler, beceri kursları, istihdam sağlamak, kültürel mirası korumak ve geliştirmek, uluslararası kültürel etkileşim sağlamak, uluslararası iletişimi güçlendirmek ve tüm bunları belediye, çeşitli ülkelerin ve sözkonusu ülkenin sanatçıları, sivil toplum kuruluşları ve yöneticilerle koordine bir şekilde çalışarak, en önemlisi de sürdürülebilirliği ön planda tutarak sağlayabilmek. Projenin gerçekleştirme sürecinde bu uygulamaları sadece kentin çekirdeğine değil, şehir dışında kalan bölgelere de taşıyabilmek diğer bir önemli nokta. Bu çalışmalarla beraber kentte tüm seneye yayılmış kültürel ve sosyal aktiviteler de varlığını sürdürüyor olacak.

İstanbul’da, bu proje kapsamında yer alan ilk proje
21 – 30 Nisan 2008 tarihleri arasında “İstanbul Üniversiteleri Tiyatro Şenliği” adı altında, on yedi üniversiteden yirmi iki tiyatro topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Sahne ve Gösteri Sanatları Yönetmenliği tarafından gerçekleştirilen şenlikte, on gün boyunca otuz dokuz gösteri sahnelendi. Şenlik, önümüzdeki sene, 'Türkiye Üniversiteleri Tiyatro Şenliği' olarak Türkiye genelindeki üniversitelere yaygınlaştırılacak. 2010 yılında ise 'Avrupa Üniversiteleri Tiyatro Şenliği' adıyla, Türkiye ve Avrupa'nın seçkin üniversite tiyatro topluluklarının buluştuğu büyük bir şenliğe dönüştürülecek.

Konu: Geri: Kültür Başkentimiz İSTANBUL C.tesi Ağus. 23, 2008 6:11 pm

Bunun dışında, İstanbul 2010, 14 – 17 Şubat tarihinde EMITT Fuarı’na (Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı),
5 – 9 Mart tarihleri arasında da dünyanın en önemli ve büyük turizm fuarı olarak kabul edilen ITB Berlin Turizm Fuarı’na katıldı.

Bu projeyle birlikte, yüzyıllardır farklı kültürlerin sentezini sarayları, köşkleri, konakları, kiliseleri, camileriyle yaşatan İstanbul, kültür mirasını uluslararası platformda paylaşacak, kentsel dönüşüm projelerinin katkılarıyla kentlilik bilinci gelişecek ve yaşam kalitesi yükselecek. Yeni müzelerin açılmasıyla kültürel varlığımız korunacak ve sergilenecek. Kentin kültürel altyapısını güçlendirecek yeni kültür mekânları kurulacak. Projenin kente sağlayacağı kültürel kazanımların yanında, kent kültürünü tüm zenginliğiyle Avrupa’yla paylaşarak eğitim, iletişim, organizasyon ve tasarım alanlarında çeşitli iş sahaları kazanımlarıyla beraber ekonomik ilişkiler farklı bir boyut kazanacak ve gelişecek.

Tüm bu organizasyonlar, İstanbullular’ın yöneticilerle dayanışma içinde çalışmasıyla gerçekleştiği ve sürdürülebildiği takdirde, İstanbul sadece 2010 senesi için değil, onu takip eden zamanlarda da sosyal ve kültürel yaşantısıyla Avrupa’nın önemli kültür başkentlerinden biri olarak varlığını sürdürecek gibi görünüyor.